Ancak ben bu hareketliliği 30 yıla yakın süredir gazetecilik yapan biri olarak daha önce de defalarca gördüm. Aynı yüzler, aynı yaklaşımlar, aynı çekişmeler… Bu film daha önce çok kez oynadı. Ve ne yazık ki sonu da hep aynı bitti: Hüsran, kırgınlık ve seçim gecesi gelen derin sessizlik.

31 Mart 2024 seçimleri, Türkiye genelinde CHP için tarihi bir başarıya dönüştü. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler elde tutuldu, üzerine yenileri eklendi. Ancak Samsun bu başarı haritasında yer alamadı. CHP, Samsun’da seçmenin güvenini yeniden kazanmayı başaramadı. Ne büyükşehir belediyesinde, ne İlkadım’da, ne Canik’te, ne de diğer ilçelerde kayda değer bir varlık gösterebildi.

Peki, başarı olarak ne gösteriliyor? Sadece Atakum Belediyesi’nin alınması. Oysa Atakum zaten yıllardır CHP’nin kalesi olan bir ilçe. Orada alınan sonuç bir zafer değil, mevcut pozisyonun korunmasıdır. Seçmen orada, sadece iktidara tepki göstermedi; muhalefete mecburen bir kredi daha açtı. Ama bunun siyasi bir başarıya dönüştüğünü söylemek, gerçeği eğip bükmek olur.

Samsun’da gazetecilik yaptığım uzun yıllar boyunca çok seçim, çok aday, çok kadro gördüm. CHP her seçim öncesinde büyük umutlarla yola çıkıyor ama sonra içe kapanan yapısı, hizipçi anlayışı, halka dokunamayan diliyle kendi içinde boğuluyor. Siyaseti koltuk etrafında döndürenler, gençleri susturanlar, kadınlara vitrin görevi biçenler bu tabloyu yıllardır değiştir(e)miyor.

Bugün CHP’nin Samsun’daki geleceği, bir tercih noktasındadır. Ya bu yapıyı olduğu gibi sürdürüp yeni bir başarısızlık daha yaşayacak, ya da köklü bir değişimle halkın karşısına güven veren bir yapı olarak çıkacaktır. Bu değişim sadece isimlerle değil, anlayışla gerçekleşmeli. Gençler, kadınlar, sahada gerçek emek verenler, yıllardır dışlanan ama halkta karşılığı olan insanlar artık bu partinin asli unsuru haline gelmeli.

31 Mart seçimleri, Samsun teşkilatına çok net bir mesaj verdi: “Değişmezseniz, yok sayılırsınız.”
Bu mesajı okuyamayan, duymazdan gelen, hala koltuk derdinde olan herkesin CHP’ye verdiği zarar ölçülemez.

Samsun’un CHP’ye ihtiyacı var, evet. Ama bugünkü CHP’ye değil, yenilenmiş, halkla bütünleşmiş, üretken bir CHP’ye. Siyaseti sadece kulislerde değil sokakta yapan, insanlara umut olan, kararlılığıyla güven veren bir yapıya…

Samsun halkı bunu bekliyor. Ve artık sabrı da kalmadı.