CHP’nin Samsun’daki hali gerçekten içler acısı…

Bir milletvekili..

Atakum’da silik bir belediye başkanı...

Gölgede kaybolmuş bir il başkanı…

Başlara bakınca insanın aklına ister istemez aynı cümle geliyor: “Vay bu CHP’nin haline…”

Oysa Samsunlular, CHP’de öyle siyasetçiler gördü ki…

Kim unutabilir Haluk Koç’u?

Allah selamet versin, adam gibi adamdı...

Rahmetli İlyas Kılıç gibi bir milletvekili hâlâ çıkmadı, çıkacağa da benzemiyor...

Efsane başkan Muzaffer Önder’lerin bir daha gelmeyeceği ise artık acı bir gerçek…

Bizim gençlik yıllarımız o isimleri gördü, sevdi, bağrına bastı...

Ama yeni nesilin önünde artık öyle isimler yok...

Bir parantezi Murat Çan’a açmak lazım...

Hiç değilse memleketin derdini, beklentilerini, özlemlerini dile getiriyor...

Samsun’u hakkıyla temsil eden belki de tek isim o...

Ama yeter mi?

Asla yetmez…

Atatürk’ün partisinde öyle isimler iş başına geliyor ki akıl almıyor...

İşte Atakum örneği…

Bir iş bilmezin elinde adeta can çekişiyor ilçe...

Kendisini yönetmekten aciz birine koca şehrin mührü teslim edilmiş durumda...

Ne acı… 

Gerçekten ne acı…

Gelelim İl Başkanı Mehmet Özdağ’a…

Sivil toplum günlerinde beğendiğim, dikkatle takip ettiğim bir isimdi...

Ama siyasetin içinde kayboldu gitti...

Masaya yumruk vurması gereken nice yerde, adeta masanın altında kaldı...

Samsun CHP’de tanıdığım öyle kaliteli, öyle entelektüel isimler vardı ki…

Adam yerine konulmadılar, delege bile yapılmadılar...

“Küçük olsun bizim olsun” mantığı CHP’yi Samsun’da dip yaptırdı...

Peki toparlanır mı?

Toparlanır, ama bir şartla:

Sil baştan…

Bu kadar silik ismin olduğu yerde, köklü bir temizlik yapılmadan, dibe vurmadan başarı gelmez...

Samsun CHP’nin acil bir uyanışa, cesarete ve yeniden yapılanmaya ihtiyacı var…

Yoksa bu gidiş, hayra alamet değil...

Benden söylemesi...