Dile kolay… 

Tam 25 yıldır bu ülkeyi yönetiyor...

Yüzlerce eser, binlerce hizmet…

Dünyanın en zor coğrafyasında, en tartışmalı siyaset sahnesinde dimdik ayakta kalmak öyle her yiğidin harcı değil...

Ama o, hep zirvede kaldı.
Hiç yenilmedi, yenildiğinde bile yenilgiyi avantaja çevirmeyi bildi...

Ve hiçbir zaman zaferini bir gövde gösterisine dönüştürmedi...

Kim bilir, kendi iç dünyasında neler yaşadı, neler düşündü…

Her başarılı liderin bir “gizli ajandası” olur...

Bazen en yakınındakiler bile o planları bilmez, bilemez.

Söz konusu Recep Tayyip Erdoğan ise, her zaman bir “sürpriz” beklemek gerekir...

Sağ gösterip sol vuruş, onun siyaset tarzının değişmez bir parçası...

2028 seçimleri yaklaştıkça içimde güçlü bir his var:
Erdoğan, belki de kimsenin beklemediği o büyük hamleyi yapacak.
“Artık yeter, buraya kadar” deyip, Türkiye’nin sevgilisi haline gelen Selçuk Bayraktar’ı Cumhurbaşkanı adayı gösterecek...

Evet, yanlış duymadınız: Selçuk Bayraktar...

Adam janti.

Adam karizma...

Adam genç...

Adam dünya markası...

Adam memleket sevdalısı.

Adam… adam… adam…

Neden olmasın?

Daha 45 yaşında...

İHA’yı, SİHA’yı, Kızılelma’yı üreten bu memleketi niye yönetemesin?

Üstelik Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı olarak partinin başında kalabilir...

Düşünsenize: Bir yanda tecrübe, diğer yanda dinamizm...

Bir yanda strateji, diğer yanda teknoloji...

Bu ikili formül, Türkiye’yi bambaşka bir lige taşıyabilir...

Bu iş olur…

Hem de bal gibi olur...

Fevkaladenin fevkinde olur hem de!

Kim ne diyebilir?

Toplumun büyük çoğunluğu buna “tam destek” verir...

Kırılan, dökülen, bunalan, yenilik isteyen herkes ama herkes bu değişimi “okeyler.”

Belki de Erdoğan’ın “gizli dosyasında” yazan şey tam da budur…

Zamanı geldiğinde, yeni bir Türkiye sayfasını açacak o hamle…

Bekleyip görelim