Birincisi emekliler…

İkincisi esnaflar…

"Enflasyonu düşüreceğiz" diyerek çıktığımız yolda, en çok da bu iki kesimi ezdik...

Bugün 16,5 milyon emekli, 1,5 milyon esnaf var bu ülkede...

Yani neredeyse nüfusun yarısı ya direksiyon başında, ya tezgâh arkasında, ya da torununa harçlık verememenin utancında…

Adamı yerler vesselam...

Yediler de...

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a kıyamayan bu iki kesim, bir yıl sonra yapılan yerel seçimlerde öyle bir hınç aldı ki; AK Parti’nin “yıkılmaz” denilen kaleleri bile tuzla buz oldu...

Mazlumun damarına basarsanız olacağı buydu!

Peki o günden bugüne ne değişti?

Değişen bir şey yok...

Tam tersine, her geçen gün emekli daha da yoksullaşıyor, esnaf daha da kapanıyor...

Maliye Bakanı “enflasyonu düşüreceğiz” diyor ama açıklanan rakamlara bakıyoruz: düşmüyor, düşemiyor...

Düşen sadece emekli, düşen sadece esnaf...

Ocak ayı yaklaşıyor…

Şimdi konuşulan zam oranı yüzde 10, bilemedin 15...

Ama açık konuşalım: Bu oran kesmez!
Kesmez, çünkü pazardaki fiyat başka, mutfaktaki ateş başka...

Esnaf desen, kredi faizlerinden başını kaldıramıyor...

Elektrik faturası, kira, vergi, stopaj derken “kazanç” kelimesi artık bir masal kahramanı gibi oldu...

Buradan Sayın Mehmet Şimşek’e sesleniyorum:
Yaptığınız her hamle, attığınız her imza, yazdığınız her senaryo doğrudan Erdoğan’a yazılıyor...

Bu kış sert geçecek…

Bu iki kesim emekliyle esnaf artık sadece “sabır” değil, müjde bekliyor...

Ama öyle boş vaat değil, aklı başında, mantıklı, nefes aldıracak adımlar istiyorlar...

Çünkü artık o kadar bilendiler ki, günah keçisi bile onları kesmiyor...

Ne istiyorlar biliyor musunuz? 

Bu işin sorumlusunu...

Kim o dersiniz?

MAZLUMU GETİRİN BANA!