Samsun Salıpazarı İlçesi ve Gezilecek Yerler

Samsun Haber - Tarihte yaşamış olan Kıpçaklar’ın ve Peçenekler’in ilçeyi yurt edindikleri bilinir. Buna ilişkin çok sayıda Türkçe yazıtlar ve damgalar bulunmuştur. İlçe sınırları içerisinde bulunan kaya mezarlar da, ilk yerleşimin tarih öncesi çağlara ait olduğunu gösterir.

Salıpazarı’nın Yakın Tarih

1. Dünya Savaşı önce Salıpazarı ve çevre köylerinde, Türk, Ermeni, Gürcü, Rum topluluklar yaşamıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında da, Ermeni çetelerle büyük mücadele veren Salıpazarı halkı, büyük yararlıklar göstermişlerdir. Savaş sonrası bazı azınlıkların göç etmesi ile ilçe ve çevresi huzura kavuşmuştur. İlçe de ve bağlı köylerinde Gürcü ve Kafkas kültürü halen yaşatılır.

Salıpazarı Ne Zaman İlçe Oldu?

Salıpazarı, Terme ve Çarşamba ilçelerine bağlı 3 köyden oluşur. Birbirlerine yakın konumda bulunan bu köyler, şu an ki Salıpazarı ilçesinin merkezini oluşturur. 1973 yılında birleştirilen köyler, öncelikle Salıpazarı Belediyesi olarak isimlendirilmiş, 1987-1988 yılları arasında da, ilçe statüsüne kavuşmuştur.

Salıpazarı Gezilecek Tarihi Yerler

Salıpazarı M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanan tarihi sayesinde, birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Buna dair kalıntılar;

M.Ö. 7. Yüzyıldan kalma Garpu Kalesi, Tarihi değirmen (500 yıllık olduğu tahmin ediliyor), Selçuklu dönemine ait Albak Camii, Kesin tarihi bilinmeyen Çıngıraklı (Eğri) Kale,

Bunlardan bazılarıdır.

Salıpazarı Hakkında Anlatılan Tarihi Rivayetler

Salıpazarı hakkında en çok rivayet edilen Çıngıraklı Kale hakkındadır. Rivayete göre bu kale, tanrılar tarafından Hz. Nuh Peygamber’in gemisinin bağlanması için yapılmıştır. Yine başka bir rivayete göre, Çıngıraklı Kale tanrıçaların anası Kybele’nin aşkı Attis’in yaşadığı yerdir.

İklim ve bitki örtüsü

Salıpazarı iklimi iki kısımda değerlendirilebilir. Ovalık kesimde tipik Orta Karadeniz iklimi hakimdir ve yazlar serin, kışlar ılık geçer. Fakat yüksek kesimlere çıkıldıkça iklim sertleşir. Kışın iki metreyi aşan kar yağışı gözlenir.

İlçe arazisinin % 80'i engebeli-dağlık konumdadır. Son derece gür ve yeşil bir bitki örtüsüne sahiptir. Ormanlık alanlarda meşe, kızılağaç, kestane ve özellikle fındıklıklar büyük yer kaplar. Bunların yanı sıra bu ağaçlıkların büyük kısmı kestane ağaçlarından meydana gelmekle beraber yörenin kestanesi ve kestane balı da meşhurdur ve bu bitki örtüsü arasında çok çeşitli ot ve bitkilere de rastlamak mümkün olup birçok ot türü (kaldırık, kırçan ve sirken) gibi ot ve bitkiler ise yöre halkınca çeşitli yemek türlerinin yapımında kullanılmaktadır.

Garpu Kale ve Çevresinde Görülen Kültler ile Kybele ve Attis’in hikayesi

 

Salıpazarı ilçesi, Konakören Köyü, Garpu Mevkii, Ada 202, parsel 1 de bulunan ormanlık saha içerisinde  yer alan ve halk arasında Amazon Kalesi olarak bilinen Garpu Kale  genel olarak açık hava tapınağı ve   Phryg  Kaya Altarları özeliği göstermektedir. Phryg kaya altarları özellikle yüksek platolar, şehir ve kale girişleri, su kenarları, akarsuların suladığı bereketli  ovalara doğru bakan  kayalıklar üzerinde yer almaktadır. Yeşil Irmağın (İris) suladığı ve küçüklü büyüklü  bir çok akarsu ile beslenen Çarşamba Ovasına hakim noktada  konumlanmış  Garpu Kale kaya  altarında tanrıça Kybele, çiftçileri ve verimli ovaları korumakta ve böylece ovanın her noktasından görünen kült merkezine tapınım aralıksız devam edebilmektedir. 

Garpu Kale açık hava tapınağı/kaya altarına Konakören- Esat çiftliği köylerini birbirine bağlayan stabilize yoldan orman içerisine ayrılan ve doğu yönde ilerleyen patika yoldan gidilir. Düzgün ve çok dar olmayan patikanın Garpu Kaleye 500 m. mesafesinde Ardıç pınarı olup, mevcut yolun öteden beri kervan yolu güzergahı olduğu da bilinmektedir. Yaklaşık 2 km. lik bir yürüyüşle ana kayaların yer yer yontularak düzleştirildiği patikadan girişe ulaşılır. Kuzey yönde dar olarak çıkıntı yapan ana kaya kitlesi üzerine doğu–batı yönde konumlandırılarak kemer şeklinde oyulmuş olan kapı 1,45 cm. eninde ve 2,4 cm. boyundadır.

Girişten doğu yöne doğru düzleştirilmiş bir alandan kayaya oyulmuş 120 basamakla güney istikametinde yukarı doğru çıkılmaktadır. Basamaklar boyunca kenarlarda rastlanan oyuklar orijinal kullanımda güvenlik amaçlı ip, ahşap yada madeni korkulukların varlığını göstermektedir. Kayaya yontulmuş ana merdiven güney yönde zirveye doğru devam ederken,  belli bir mesafeden sonra batıya doğru iki kola ayrılmaktadır. Kuzey yöndeki, dar ana kaya uzantısına yönelir ve yontularak düzleştirilmiş  uzunluğu 10 m., eni 4 m., derinliği 3,5 m. olan platformda son bulur.

Basamaklarla zirve ile irtibatlandırılmış bu platformun batı kenarında 1,30 cm. eninde, 1 m.  boyunda, 53 cm. derinliğinde Kybele Tahtı şeklinde düzenlenmiş kaya altarı konumlandırılmıştır. Platformun kuzey yönünde ise dar bir patika ile ulaşılan ve her iki kenarında en üst seviyeye kadar  basamaklara yer verilerek vurgulanmış mihrap  şeklinde sunak alanı bulunmaktadır. 1,92 cm. eninde, 2,24 cm. boyunda yontularak konumlandırılmış kaya mihrabının derinliği 2.10 cm. olup, batı duvarında tapınım anında tanrıça heykelinin konulduğu 36 cm. eninde ve 38 cm. boyunda bir niş, tabanında ise kurban kesme çukuru ve kanallar yer almaktadır.

Garpu kalenin bulunduğu mevkiden 3 km. kadar güneyde Esat Çiftliği Köyü, Üçevler (sadırlık) Mahallesinde doğal kaya ininin insan eliyle genişletildiği bir mağara yada in mabet tespit edilmiştir. İnbükü adıyla anılan mağara 20 m. lik ağız açıklığına, 45 m. uzunluğa sahip olup, kuzey- güney yönünde konumlanmıştır. Ağız kısmı kuzey yönde olan  mabedin en geniş yeri 20 m., orta alan 8,5 m., en dar yeri ise 2,8 m. eninde ölçülere sahiptir. Ortalama yükseklik 15 m. olup, uç kısımda 1,80 cm. dir. Girişe 5 m. mesafede doğu yöndeki kayaya oyulmuş üç basamaklı seki düzenlemesi bulunmaktayken son yıllarda tahrip edilmiştir. Girişin üst kısmından akan suyun yakın zamana kadar ağaçtan bir tekneye aktığı köylülerce ifade edilmektedir. Mağara ağzı ile çevresinde Tunç ve Demir Çağ seramikleri tespit edilmiştir.

Attis ve Kibele’nin Aşkı: 

Attis Kybele'nin sevgilisidir. Ancak Kybele'ye verdiği sözü unutarak Pessinus Kralı'nın kızına aşık olur.  Onunla evlendikleri gece düğüne Tanrıça Kybele de davet edilir. Ancak Kybele düğüne geldiğinde ve Attis ile karşı karşıya kaldığında Attis ne yapacağını bilemez. Kybele'ye olan sözünü unuttuğu için duyduğu pişmanlıktan ötürü cinsel organını orada keser ve kanlar içinde kıvranmaya başlar. Sevgilisinin böyle acı içinde kıvranmasına daha fazla dayanamayan Kybele Attis'i bir çam ağacına dönüştürerek ona sonsuzluğu bağışlar. Çam ağacının her mevsim yeşil kalmasının sebebi budur. Atisin kanın döküldüğü yerlerde de menekşeler biter.Garpu kale eve çevresinde çok fazla menekşe görülmesi bir tesadüf olmasa gerek….

Ana tanrıçanın çok iyi bilinen diğer bir efsanesi daha vardır.

Bu efsane de hem analık niteliği hem de kültünün özellikleri anlatılmaktadır. Tanrıça, Attis (ateş) adlı erkeğe aşık olur. Attis, Kral Midas'ın kızıyla evlenmek üzereyken karşısına çıkarak çıldırtır ve kendi kendisini hadım etmesine neden olur. Akan kanda bit ve çiçekler, menekşeler biter ve Attis bir çam ağacına dönüşür. Bir başka efsaneye göre Attis, ana tanrıçanın tek başına yarattığı oğludur,büyüdükten sonra da onun sevgilisi olmuştur.Attis Efsanesinde simgelediği gibi akan kan yitirilen erkeklik gücü daha evrensel bir nitelik kazanarak bereket ve canlılığın daha geniş bir alana, yani bütün doğaya geçmesini sağlamaktadır.Kybele,şiir ve düzyazıda adından en çok söz edilen tanrıçalardan biridir.Özellikle Romalı yazarlar Kybele'den sık sık bahsetmişlerdir. Pessinus Mabedi'nde Tanrıça Kybele adına her sene düzenlenen şenliklerde de bu tapınakta rahip olmak isteyen erkeklerin hadım edilmesinin ve kesilen cinsel organlarının bir çam ağacı altına gömülmesinin kökeni budur.

Kaya Mezarları

Salıpazarı ilçesi, cevizli köyü, camii yanı mahallesindeki  huma ahşap camii bahçesinde yer alan kaya mezarı orta boyutlu  kaya kitlesindeki taraçalarda yontularak düzleştirilmiş, bağımsız kaya fasadında konumlandırılmış bir adet oda mezardan oluşmaktadır. Hali hazırda da mezarlık olarak kullanılan bu alanın mevcut işlevinin çok eskiye gittiği bu tespitle anlaşılmaktadır. Sahanın nekropol olma ihtimali olsa da açıkta sadece bir mezar odası görülebilmektedir. Kaya mezarı tek odalı, üç sekili kaya oda mezarlarına örnek olup soyulmuştur. Salıpazarı ilçesi, yeşil köy, kayadibi mevkiinde runik yazılı-tamgalı taşlarla iç içe olan kaya mezarları ile aynı özellikleri sergileyen cevizli köyü kaya mezarı aynı kültürün ürünü olduklarını ve yayılım alanını göstermesi bakımından çok önemlidir. Kaya mezarı tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Karacaören Şelalesi

Şelalenin bulunduğu karacaören köyü salıpazarı ilçesine 11km uzaklıktadır. bölgenin bitki örtüsünü ormanlık alanlar ve fındıklıklar oluşturmaktadır.
şelale çevresindeki ormanda kayın, kızılağaç, gürgen, kestane, taflan, gibi karadeniz bitki kuşağına ait ağaçlar bulunmaktadır. karacaören şelalesinin düşüsü yaklaşık 85 metre olup su miktarı mevsimsel olarak belirgin farklılık göstermektedir.

karacaören şelalesi 92 metre boyunda olup güzelliğiyle göz kamaştırmaktadır. karacaören şelalesinin samsun ilinin ekoturizmi kapsamında değerlendirilme imkanı bulunmaktadır.

Çağlayan Şelalesi

Çağlayan köyünde bulunan şelale adından da anlaşılacağı gibi dere yatağına kurulu olup, köyde çok sayıda şelale vardır.ilçeye uzaklığı 7 km’dir.
şelalelerin en önemli özelliklerinden biri çok büyük aşındırma gücüne sahip olmalarıdır. aşınmanın hızı, suyun düşme yüksekliğine, düşen suyun hacmine, aşağıya taşıdığı aşındırıcı maddelerin yapısına göre değişir.

çoğu zaman şelalelerin düşme hattı aşınarak, akarsu kaynağına doğru geriye kayar. Bazen de aşındırmanın yönü aşağıya yöneliktir. böylece suların düştüğü ağız bölümü aşınarak daha yumuşak bir eğim kazanır. şelaleler suyun döküldüğü yerde geniş ve derin çukurlar meydana getirir. bazı durumlarda bu çukurların derinliği düşme yüksekliği kadar olabilir.

Şehitler Cami

Salıpazarı ilçesi, karayonca mahallesi, incegiriş mevkiindeki küçük bir mezarlık içerisinde yer almaktadır, ahşap camiinin mülkiyeti köy tüzel kişiliğine aittir. yapı bölgede şehitler camii adıyla anılmaktadır.  çantı tekniğinde inşa edilen camii mimari olarak kare bir plan göstermektedir.