ZIPLA BAKALIM ÇEKİRGE!
Kime çarpar bilemem ama, okkalı olması, yazdığıma değmesi gerek...
Mesele memleket meselesiyse, ne yatarına bakarım ne yakarına...
Görevini layıkıyla yapanlara helal olsun, selam olsun!
Bu şehirde şahsiyetli, karakterli insanlar elbette var...
Ama...
Bir şekilde koltuğa oturup gücünü makamdan alanlara ne demeli?
Onlar bizim!
Kimseye vermeyiz…
Önce iyi niyetle;
"Bu şehir, soytarılara, şarlatanlara, yalakalara bırakılmayacak kadar özel bir şehir!" diyeceğiz...
Baktık olmuyor, izah edeceğiz; “Samsun, senin ihtiraslarına ve şahsi çıkarlarına bırakılmayacak kadar güçlü bir şehir”
Eğer halen aynı şeyleri yapıyor, aynı hataları tekrarlıyorsan, “Kaçtan aşağı olmazsın?” raconunu keseceğiz...
Bunları geçmişte yaptık; bu şehrin geleceği için yine yaparız...
“Biz her şeyi biliriz” mantığıyla hareket edenlerin sonunu gördük;
hep hüsranla bitti...
Çoğunun esamesi okunmuyor artık,
mezarlarını başka illere taşıyanlar bile oldu...
O yüzden diyorum ki;
Kötülük yapma şehrime...
Bir hoş seda bırak...
Şehrini çok sev...
İnsanların gönlünü al...
Kalbinde iyilik taşı...
Samsun için çok çalış...
Egolu olma, kibirli davranma...
Bunlar yüce Rabbimizin sevmediği işler…
O’nun sevmediğini biz niye sevelim?
Neden yazdım bunları?
Çünkü bu tipler var Samsun’da...
Meydanı boş bulup “Kimse bana dokunamaz” aklıyla hareket ediyorlar...
Ama yanılıyorlar...
Her şeyi görüyor, biliyoruz...
Küçük akıllarıyla oyun oynuyorlar…
Zıplayın bakalım çekirgeler!
Nasıl olsa üçte ben varım, biz varız, Samsun var…