AK PARTİ İÇİNDEKİ AKP'LİLERİ DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ...

ÜNAL YAVUZ'UN KALEMİNDEN....

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 22 yıl boyunca iktidarda tutan en büyük özelliği samimi ve mert oluşudur...   Ona bu yolculuğunda ayak uyduranlar kadar, savrulanlar da olmuştur...   Samsun siyasetinde adaylar açıklandıktan sonra yaşananları ibretle ve hayretle seyrediyorum...   Anlatmak istediğim konuyu derinlemesine açayım isterseniz...   Hüseyin Dündar...   AK Parti'den büyüķşehir belediye başkan adayı oldu...   Çarşamba'da 3 dönem başarılı bir belediye başkanlığı yapan Dündar ara verdikten sonra  bu dönem aday yapılmadı...   Parti içinde fitne fesat yapmadan yine kendi memleketi Çarşamba'dan kendisine güvenip bağımsız aday oldu...   Bu duruş mert bir duruştur...   Atakum Belediyesi eski Başkanı Adem Bektaş...   O da partisinden büyükşehir adayı oldu ancak partisi aday göstermedi...   Parti içi kavgaya gürültüye meal vermeden Atakum'dan İYİ Parti'nin adayı olup kentine hizmet etmeyi tercih etti...   Kazanır ya da kazanmaz doğru bir duruş...   Tekkeköy Belediye Başkanı Hasan Togar...   AK Parti'den 2 dönem belediye başkanlığı yaptı ve önemli hizmetlere imza attı...   Haklı olarak adaylık beklerken geçen dönem İYİ Parti'den karşısına çıkarılan Mustafa Candal bu dönem ilçenin AK Parti'den adayı gösterilince kendisine göre karar alıp partisine hiç bir sitem etmeden "Tekkeköy'ün kaderini halkın kendisi belirlesin" diyerek onurlu bir davranış sergileyerek "Adayım" dedi...   Bafra Belediyesi eski başkanı Şükrü Neiş...   Belediye başkanlığını bıraktıktan sonra 15 yıl boyunca partisi hakkında hiç olumsuz konuşmadı, temiz kaldı...   Bu dönem partisinde aday adayı olup aday gösterilmeyince tercihini Yeniden Refah Partisi'nden yana kullanıp aday oldu...   AK Parti'de ilk dönem belediye başkanı olmalarına rağmen Havza Belediye Başkanı Sebahattin Özdemir ve Terme Belediye Başkanı Ali Kılıç "Biz davamıza sadakatle bağlıyız "diyerek kendilerinin yerine gösterilen adaylara destek vereceklerini söyleyip güzeĺ açıklamalar yaptılar...   Böyle nice örnekleri sıralamak mümkün...   Bunların hepsini anlarım..   Saygıyla karşılarım...   Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in ilçe belediye başkanları aday toplantısına katılmamasını ise AK Partililerin takdirine bırakıyorum...   Benim asıl anlayamadığım AK Parti İçindeki AKP'lilerin rezil duruşlarıdır...   Buna duruş denirse tabi ki...   Partilerinin belediye başkan adayları açıklandıktan sonra diğer partilerle flört edip kendi partisinin adaylarının başarısız olmaları içi  kapalı kapılar ardında indirme bindirme operasyonları yapmalarıdır...   Sadece bunlarla kalmayıp adaylarla ilgili medya operasyonları çekerek el altından yaptıklarına ne demeli?   Bu rikayarların hepsini isim isim biliyor, takip ediyoruz...   Neden bekliyoruz derseniz?   Daha ne kadar ileri gidecekler ona bakıyoruz...   Sinsilikte sınır tanımayan, kendisini sosyal medyada "En büyük AK Partili benim" sloganları atarak arka kapılar ardında oynayanlar foyalarınız flu değil bence çok net...   Bunları yazdıktan sonra sokağa çıkacak yüzünüz olur mu bilemem...   Ama ben olsam AK Parti'nin kıyısından bile geçmezdim...   Adayı beğenmeme hakkınız var...   Bağlı bulunduğunuz parti aday gösterdikten sonra dedikodu yapacağınıza başka partilere gidip ya siyaset yapın ya da partinizden istifa edip istediğiniz kadar fitne fesatla meşgul olun...   Neler yapıyorlar neler?   Bu kadar da olur mu? dediğimiz, şahit olduğumuz şeyler var...   Böyle devam edin...   İzliyoruz...