FATİH ALTAYLI SEN NEREDE YANLIŞ YAPTIN?
FATİH ALTAYLI SEN NEREDE YANLIŞ YAPTIN?
İnsan kendi özeleştrisini yaptığı sürece gelişir, olgunlaşır ve topluma faydalı olur...
Hele ki mesleğiniz gazetecilik ise bunu yaparken teraziniz son derece hassas adalet duygunuz ise pik noktada olmalıdır..
Ülkemizin dört bir yanı savaşlarla yangın yerine dönmüşken her kelamın her sözün her cümlenin yerli yerinde olması elzemdir...
Bildiğiniz gibi gazeteci Fatih Altaylı Sayın Cumhurbaşkanına atfen söylemiş olduğu sözlerden dolayı tutuklandı...
Sosyal medya bu tutuklama kararı ile adeta şaha kalktı...
Basın özgürlüğünden tutun, yargı kararlarına kadar bir dizi eleştri yağmuru gırla gitti...
Sorumlusununun da hükümet olduğunu ihmal etmeden salla babam salla misali ağızlarından ateş fışkırdı...
40 yıllık meslek hayatım olduğunu düşünüp bir gazeteci olarak normalde meslektaşımıza sahip çıkmamız beklenir...
Ama çıkamam...
Benim ülkem yangın yeri iken gazetecilerin sorumlu davranması gerekir...
Ülkemizin en tepesinde ki bir şahsiyete yönelik davranışları, söylemleri ve eleştrileri ölçülü olmalıdır...
Fatih Altaylı bu ölçüyü epey zamandır kaçırmış olmasına rağmen kendisini dev aynasında gördüğü için "Bana dokunamazlar" havasında gazetecilik yapıyordu...
Bunun en büyük nedeni kovulduğu televizyonlarda daha duyarlı gazetecilik yapmak zorunda olduğunu biliyor ama Youtube'de seyredilme kaygısıyla ağzından çıkanı kulağı duymuyordu...
Nereye kadar...
Gözaltına alınıp tutuklama talebiyle cezaevine gönderildiğinde kazın ayağının öyle olmadığını şimdi daha iyi görür...
Bunların memleket sevgisiyle işleri falan yok...
Varsa yoksa kendi piarları ve hep zirvede kalmak istemeleri...
Sadece Cumhurbaşkanına değil Kılıçdaoğlu'na ağza gelmeyecek laflar ettiği içinde büyük linç yemişti..
Meslek ilkeleri, tarafsız gazetecilik ve etik değerler sosyal medya çıktı çıkalı ayaklar altında...
Gerçeklerin peşinde koşmak bir yana ne adalet duygumuz, ne vicdanımız ne de ahlaki değerlerimiz kaldı...
Yandaş, yoldaş diye diye ayrışmanın son haddindeyiz...
Dibe vurduk vurmasına ama dibten çıkmak içinde çetin bir mücadele vermiyoruz...
Film kopunca da hep bir ağızdan Erdoğan'a faturayı kesiyoruz...
Fragmanları izlemeden filme geçersen mutlu sonla bitmeyecek senaryolara hazır olmalısın demektir...
Beş yıldızlı yaşamlardan pansiyonlara düşmeyi göründe belki milletin halinden biraz olsun anlarsınız...