Usta: “Bu Bir Tükeniş Bütçesidir”
Usta: “Bu Bir Tükeniş Bütçesidir”
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Dr. Erhan Usta, 2026 Yılı Bütçesini Değerlendirdi
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Dr. Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sıkıntıların “kök nedenlerine” dikkat çekti. Usta, bütçe maratonu boyunca teknik analizler yaptıklarını hatırlatarak, bu kez yapısal sorunlara odaklandığını ifade etti.
“Türkiye ekonomisi yeterince üretmiyor: Rant ekonomisi, beton ekonomisi”
Türkiye’nin üretim kapasitesinin zayıf olduğunu vurgulayan Usta, imalat sanayisinin millî gelir içindeki payının “iyi örnek ülkelere göre düşük” kaldığını söyledi. Bunun temel nedenini AK Parti döneminde oluşan “rant ekonomisi, beton ekonomisi” olarak tanımlayan Usta, “Yirmi üç yıl boyunca Türkiye yurt dışından yaklaşık 677 milyar dolar dış kaynak kullandı… Türkiye’nin yatırım kapasitesinin bu kadar artmadığını görüyoruz. Bu paralar nereye gitti? Betona gitti artı yolsuzluğa gitti.” dedi.
Usta, “kentsel rantların vergilendirilmesi” gerektiğini, bu konuda yıllar önce çalışmalar yapılmasına rağmen “neticelendirilemediğini” belirterek, “Buradan nemalanan bir iktidar ve yandaşları var.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Kayıt dışı olarak Türkiye dışına çıkan paralar da bu rakamların içerisinde yer alıyor.” iddiasında bulundu.
“Orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçiş sağlanamadı”
Üretimde teknoloji seviyesinin yetersiz kaldığını dile getiren Usta, “Düşük teknolojiden orta teknoloji seviyesine doğru bir geçiş oldu ancak orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçişi sağlayamadığımız gibi… yüksek teknoloji ürünlerin üretimdeki ve ihracattaki payının da düştüğünü görüyoruz.” dedi. Emek üzerinden rekabetin tercih edildiğini belirten Usta, bunun firmaların kapanmasına ya da “iş gücünün daha ucuz olduğu ülkelere” yönelmesine yol açtığını söyledi.
“Verimlilik düşük, rekabet gücü azalıyor”
Usta, Türkiye’de hem iş gücü verimliliğinin hem de toplam faktör verimliliğinin düşük olduğunu vurgulayarak; firma ölçeği, hukuk-adalet sistemi, iş ortamı, belirsizlik, mülkiyet güvencesi ve beklentilerdeki bozulmaların verimsizliği artırdığını, bunun da rekabet gücünü düşürdüğünü ifade etti.
“Yurt dışına bağımlılık arttı, ihracat zor durumda”
Türkiye’nin mal ve finansman açısından dışa bağımlılığının azalmadığını, aksine arttığını belirten Usta, yüksek teknolojili ürün eksikliği nedeniyle yatırım ve üretim kapasitesinin sınırlı kaldığını söyledi. İhracatçı ve sanayicinin sorunlarının arttığını vurgulayan Usta, “İhracatın millî gelire oranı… 2002 seviyesine düşecek diyor 2028 OVP’si… o efsane bitti, tılsım bozuldu.” değerlendirmesinde bulundu.
“Talebi kısacağız dediler, üretimi cezalandıran programa dönüştü”
Usta, uygulanan ekonomik programın “üretimi kısan, üretimi köstekleyen, üretimi cezalandıran” bir yapıya dönüştüğünü savundu. Maliye Bakanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve ilgili bakanlara “kentsel rantların vergilendirilmesi” ile “tarımsal desteklerin artırılması” konularında soru yönelttiklerini söyleyen Usta, “Hiçbirinden olumlu bir cevap alamadık.” dedi.
“İstihdam kapasitesi yetersiz; beceri uyumsuzluğu var”
İkinci yapısal sorun alanının istihdam olduğunu belirten Usta, her yıl yaklaşık 500 bin kişinin çalışma çağına girdiğini hatırlatarak kapsamlı “eğitim-istihdam planlaması” gerektiğini, eğitimden çıkan insan ile piyasanın talep ettiği insan arasında “uyumsuzluk” bulunduğunu söyledi.
Büyümenin Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmadığını ifade eden Usta, “Son dört yılda büyüme… yüzde 3’ler civarında olacak. Bu büyüme istihdamdaki sıkıntıları daha da artıracak.” dedi. “Demografik fırsat penceresi kapanıyor… son şansımızdı.” diyen Usta, çalışma çağındaki nüfusta erkeklerin yalnızca “2/3’ünün”, kadınların ise “1/3’ünün” çalıştığını belirterek, atıl iş gücü oranının “yüzde 30’a dayandığını” söyledi.
“Türkiye’nin nüfus stratejisi yok; doğurganlık hızı 1,48”
Üçüncü yapısal sorun alanı olarak “nüfus politikası eksikliğine” dikkat çeken Usta, doğurganlık hızının keskin biçimde düştüğünü ve 2024 rakamıyla 1,48’e indiğini söyledi. Bölgesel farklılıkların çok yüksek olduğuna işaret eden Usta, “3,28 olduğu illerimiz de var, 1,12 olduğu illerimiz de var. Buna ilişkin herhangi bir politika yok.” ifadelerini kullandı.
Kadınların iş gücüne katılımı ve çocuk sahibi olabilmesi için kreş gibi altyapıların artırılması gerektiğini vurgulayan Usta, “Bununla ilgili hiçbir işlem yapılmıyor.” dedi. Boşalan köyler ve ekilmeyen araziler konusunda da İçişleri Bakanı’na “Uygur Türklerinin getirilmesi gibi bir politikanız var mı?” diye sorduklarını, “hiç düşünmemişler bile” yanıtıyla karşılaştıklarını söyledi. Sığınmacı meselesinde de “nüfus politikası olmayan bir ülkede sığınmacılarla ilgili de bir şey yapılmıyor” değerlendirmesini yaptı.
“Esas kayıt dışılık devlette: Varlık Fonu, TMSF, ihaleler”
Dördüncü sorun alanı olarak “kayıt dışılığı” ele alan Usta, özel sektörden değil “kamu sektöründe, devlette kayıt dışılık” bulunduğunu savundu. Türkiye Varlık Fonu’nun bütçe ve denetim kapsamı dışında kaldığını belirterek, “Tamamen kayıt dışı.” dedi. TMSF için de “Türkiye’nin en büyük holdingi hâline geldi… hangi rakamına hâkimiz?” ifadelerini kullandı.
Kamu ihalelerinde rekabet ve şeffaflık sorununa dikkat çeken Usta, “Dünyada devletten ihale alan 10 tane firma var, 5 tanesi Türkiye’de… ‘5’li çete’ deniyor.” dedi.
Osmangazi Köprüsü hesabı: “Yıllık 540 milyon dolar, 18,5 yılda 10 milyar dolar”
Kamu-özel iş birliği projelerine ilişkin Osmangazi Köprüsü örneğini veren Usta, her geçen araç için toplam 57 dolar alındığını, bunun 20 dolarının geçiş ücretinden, 37 dolarının hazineden karşılandığını söyledi. “40 bin araç çarpı 365 gün… 540 milyon dolar yıllık… 18 buçuk yılda 10 milyar dolar.” hesabını paylaşan Usta, “Bu, Türkiye’nin yaptığı en büyük yolsuzluktur, en büyük vurgundur.” dedi. Şehir hastaneleri ve KÖİ sözleşmelerinin şeffaf olmadığını savunan Usta, “Biz dahi talep ettik, bu sözleşmeleri göremedik.” ifadelerini kullandı.
“5018, Sayıştay, Kamu İhale reformlarından geri gidiliyor”
Usta, 5018 sayılı Kanun ve denetim reformlarıyla kurulan sistemlerin “teker teker geriye götürüldüğünü” belirterek, iç denetimin zayıfladığını, teftiş kurullarının motivasyon kaybı yaşadığını, Sayıştay’ın “neredeyse devre dışı bırakıldığını” söyledi. Denetimsizliğin keyfîliğe, verimsizliğe, israfa, usulsüzlüğe ve yolsuzluğa yol açtığını ifade etti.
“Kurumlar bilerek çökertildi; DPT yok, Hazine Müsteşarlığı yok…”
Etkin çalışmayan kamu yönetimi başlığında, “bürokrasi ile kırtasiyeciliği ayıramayanlar” eleştirisi yapan Usta, kurumların “bilerek, isteyerek çökertildiğini” savundu. Devlet Planlama Teşkilatı’nın kaldırılmasını “Türkiye’nin beyni yok” sözleriyle değerlendiren Usta; Hazine Müsteşarlığı, TODAİE, Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Teftiş Kurulu, Hesap Uzmanları Kurulu gibi kurumların yok edildiğini söyledi.
Personel sisteminde işe alım ve terfilerde objektifliğin kalmadığını belirten Usta, “Bürokrasinin temel motivasyonu, ülkeye hizmet değil kendi cebine hizmet hâline gelmiştir.” dedi. Ankara’da “50 milyon liraya daire” satışlarına atıf yapan Usta, konut sahipliği oranının 2002’de yüzde 73,1 iken 2024’te yüzde 56’ya düştüğünü söyledi.
EPDK iddiası: “34 bin megavat lisans, 20 yılda 53,1 milyar dolar”
Usta, EPDK’nin rüzgâr ve güneş santrali lisanslarını “ihalesiz” vermesiyle oluştuğunu savunduğu farkın 20 yılda 53,1 milyar dolar yük doğuracağını iddia etti. “1 megavatlık lisansın çantacılardaki transfer bedeli 200 bin dolar” ifadesini kullanan Usta, Cumhurbaşkanı’na çağrı yaparak “Bu ön lisansların tamamı iptal edilsin.” dedi.
“Çürümüşlük: Adli emanetler çalınıyor, nüfus bilgileri yerlerde, bahis skandalı…”
Usta, devletin “çürümüşlük” içinde olduğunu savunarak; adli emanetlerin çalınması, nüfus bilgilerinin sızması ve bahis iddialarına atıf yaptı. Bir hakemin “18.277 defa bahis oynadığı” örneğini vererek, “Bakana bunu sorduk: ‘Siz neredeydiniz?’” dedi.
BDDK–PayFix: “Soruşturma varken banka satın alma izni; ‘olumsuz istihbarat gelmedi’ cevabı”
Konuşmasında BDDK’ye ilişkin yeni gelen cevabı paylaşan Usta, “PayFix” adlı ödeme kuruluşuna 2023’te banka satın alma izni verildiğini, yasa dışı bahis soruşturmasının ise 2021’de başladığını söyledi. PayFix’in CEO’sunun geçmişte yargılandığını da dile getiren Usta, BDDK’nin yanıtını şöyle aktardı: “İlgili kurumlardan bilgi aldım, bana herhangi bir olumsuz istihbarat gelmedi.” Usta, bu cevaba tepki göstererek, “Biz BDDK çürümüş zannediyorduk, devletin tamamı çürümüş arkadaş ya!” ifadelerini kullandı ve “Ya BDDK yalan söylüyor ya da bütün kurumlarda… ciddi bir problem var.” dedi.
MSB eleştirisi: “Şehit annelerine parmak sallanıyor, teğmenler ordudan atılıyor”
Usta, Millî Savunma Bakanı’na yönelik eleştirilerde bulunarak, şehit annelerine “parmak sallandığını”, “Atatürk’ün askerleriyiz” diyen genç teğmenlerin ordudan atıldığını, buna karşın TSK’ye “katil” ve “tecavüzcü” diyenlere karşı sessiz kalındığını öne sürdü.
TÜİK serisi ve “veriye dayalı politika” eleştirisi
Kurumların veri analizi ve politika üretme kapasitesinin zayıfladığını savunan Usta, TÜİK’in millî gelir serisini değiştirerek yurt içi tasarruf oranını “bir gecede” yüzde 15’ten yüzde 25’in üzerine çıkardığını, bugün ise yüzde 30 göründüğünü söyledi. “Politika setinde hiçbir değişiklik yok” diyerek, “veriye dayalı analiz ve politika üretme” eleştirisi yaptı.
Öğrenci bursu örneği: “93 tavuk dönerden 13’e düştü”
Usta, hayat pahalılığına ilişkin örnek vererek, “2013 yılında bir aylık bursla bir öğrenci 93 tavuk döner alırken 2025 yılında bu 13 tavuk dönere düşmüş.” dedi. Emekli, tarım ve öğrenciler üzerinden kısıntı yapıldığını belirterek, “Kuru inatla, kara cehaletle ülke yönetilmez.” ifadelerini kullandı.
KKM ve faiz yükü: “İki yılda 73 milyar dolar; faiz yükü artışı 237 milyar dolar”
Kur korumalı mevduatın maliyetine ilişkin “60 milyar dolar” iddialarını reddeden Usta, “İki yıllık maliyeti… 73 milyar dolardır.” dedi. 2021 Eylül’ünde başlayan politikaların toplam maliyetine ilişkin olarak da “Sadece iç ve dış faiz yükümlülüğümüzdeki artış 237 milyar dolardır… Bununla 200 tane Osmangazi Köprüsü yapılabilirdi.” ifadelerini kullandı.
“Çanak ekonomi” ve dış politika eleştirisi: Çin stratejisi yok, Doğu Akdeniz’de Türkiye yok
Usta, AK Parti dönemini “çanak ekonomi” benzetmesiyle anlatarak, bazı alanlarda iyileşme olsa da birçok göstergenin “eskisinden daha kötü hâle geldiğini” söyledi. Dış politikada “rasyonel ve onurlu dış politika eksikliği” olduğunu savunan Usta, Türkiye’nin “Çin stratejisi” bulunmadığını, Çin’le ithalatın 50 milyar dolara çıkarken ihracatın 3 milyar dolarda kaldığını belirtti. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin niçin geri çekildiğini soran Usta, Suriye ile münhasır ekonomik bölge anlaşması yapılmamasını eleştirdi. Meis Adası üzerinden kıta sahanlığı tartışmasına değinerek, uluslararası örneklerin Türkiye lehine olmasına rağmen Türkiye’nin tezlerini yeterince ileri süremediğini savundu.
“Bu tükeniş bütçesine ‘hayır’ oyu kullanacağız”
Konuşmasının sonunda Usta, “Milleti tüketen iktidarın… bu tükeniş bütçesine” karşı İYİ Parti olarak “hayır” oyu kullanacaklarını belirterek Genel Kurulu selamladı.