Samsun, uzun yıllar boyunca yatırım anlamında bekledi, umut etti, sabretti... Ve nihayet bu sabır, son dönemlerde meyvelerini vermeye başladı... Şehir, belki de tarihinin en büyük değişim sürecine adım atmak üzere... Gözümüzün önünde bir gelecek şekilleniyor ve bu gelecekte Samsun’un yeri sağlam temellere oturtuluyor. Baykar, Chery, MKA gibi dev yatırımların Samsun’a kazandırılması; yalnızca ekonomik değil, sosyokültürel anlamda da büyük bir sıçrama demek... Ve bu hamlelerin ardında hiç şüphe yok ki Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, eski Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un büyük bir emeği var... Geçtiğimiz aylarda kaleme aldığım bir yazıda, "Trabzonlu Mehmet Muş’un içinden Samsun çıktı" demiştim...  Bugün o sözün ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha görüyoruz... Adamı sevmeyen yok... Siyaset üstü bir takdirle anılıyor... Bu da öyle her siyasetçiye nasip olacak bir şey değil... Samsun ve Samsunlular olarak kendisine büyük bir alkışı buradan göndermek boynumuzun borcudur... Ama madalyonun bir de diğer yüzü var... 2011 yılında ismi açıklandığında Samsunluların umutla karşıladığı bir başka isim vardı:  Çiğdem Karaaslan... Üç dönemdir Çevre ve Şehircilikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor...  Güçlü bir pozisyon, önemli bir sorumluluk... Ama ne yazık ki bu sorumluluğun Samsun’a yansıyan hiçbir somut karşılığı olmadı... Ne bir proje, ne bir iz, ne de bir hatıra bıraktı bu şehirde... Halktan ve eleştirilerden uzak, sahadan kopuk bir siyaset tarzı benimsedi... Özel günlerde yayınlanan birkaç basın bülteniyle sınırlı bir iletişim anlayışıyla, Samsun’un kalbine hiçbir zaman giremedi... Hakkında yapılan yorumlar, sosyal medyada yazılanlar ortada...  Belki de kendisinin o yorumlara bir göz atması gerekiyor... Gerçi bence hiç bakmasa daha iyi... Ve ilginçtir: Karadeniz'de yapılan, kim tarafından yapıldığı belli olmayan bir ankette “en sevilen milletvekili” seçilmiş... GÜLMEDİM... Kusura bakmayın ama buna ne Deli Kadir inanır, ne de Samsun’un sağduyulu insanları... Bu şehirde gerçeklerin üstü süslü anketlerle örtülemez. Özetle... Birileri bir yılda Samsun’u ayağa kaldıracak işler yaparken, birileri on beş yılda adını bile unutturmayı başardı... Ne diyelim; İş bilenin kılıç kuşananın...