Artık hepimiz sosyal medyadayız. Sabah gözümüzü açar açmaz telefonumuza bakıyor, gün içinde haberlerden alışverişe, iş görüşmelerinden arkadaş sohbetlerine kadar her şeyi bu platformlardan takip ediyoruz. Ancak unutmamamız gereken bir gerçek var: Sosyal medyanın parıltılı yüzünün ardında büyük bir tehlike yatıyor. Adı da sosyal medya dolandırıcılığı.
Bir zamanlar “ödül kazandınız, tıklayın” mesajlarıyla sınırlı olan bu tuzaklar, bugün çok daha profesyonel bir hale geldi. Yapay zekâ destekli sahte videolar, ses kopyalamaları ve usta işi sahte profiller artık hayatımızın gerçeği.
Yapay Zekâ ile Gelen Tehlike
Bugün deepfake teknolojisi sayesinde birinin yüzünü ya da sesini kopyalamak çocuk oyuncağı. Şirket yöneticilerinin sesleri taklit edilip çalışanlar kandırılıyor, milyonlarca dolar yanlış hesaplara aktarılıyor. Düşünün: Patronunuzun size seslendiği bir video geliyor ama aslında karşınızdaki sadece bir yazılım! İşte bu yüzden artık “gördüm, duydum, inandım” devri kapandı.
Sahte Bağışlar ve Romantik Tuzaklar
Dolandırıcılar yalnızca teknolojiyle değil, duygularımızla da oynuyor. Savaş, deprem ya da afet olduğunda hemen sahte yardım kampanyaları açılıyor. İnsanların acısını, dayanışma duygusunu sömürüyorlar. Bir de romantik tuzaklar var; sahte profillerle güven kazanıp sonunda maddi çıkar sağlama peşindeler.
Peki Ne Yapmalı?
-
Sosyal medyada her gördüğünüze inanmayın.
-
Güçlü ve farklı şifreler kullanın, iki adımlı doğrulamayı mutlaka açın.
-
Tanımadığınız kişilerden gelen mesajlara mesafeli yaklaşın.
-
Şüpheli bağlantılara tıklamadan önce bir kez daha düşünün.
-
Fotoğraf, ses ve videolarınızı herkesle paylaşırken dikkatli olun.
Sosyal medya dolandırıcılığı, sadece teknolojiye uzak insanların değil; hepimizin sorunu. Çünkü dolandırıcılar artık bizden birkaç adım önde. Tek koruma kalkanımız bilinç ve dikkat.
Unutmayın, sosyal medyada gördüğünüz her şey gerçek olmayabilir. Ama sorgulamak, şüphe etmek ve tedbir almak sizi birçok beladan koruyabilir.