CHP Samsun İl Başkanlığı seçimi öncesi, kentin siyasi kulislerinde uzun süredir biriken tansiyon artık gizlenemez hale geldi. Ancak bu tansiyonun nedeni ne ideolojik tartışmalar ne de örgütsel vizyon farkı… Asıl sorun, parti içi demokrasinin yerel yönetimlerin müdahalesiyle gölgelenmesi. Bugün Samsun’da delege listeleri konuşuluyor, transferler fısıldanıyor, perde arkasında isimler belirleniyor. Bu tablo, Cumhuriyet Halk Partisi’nin köklü geleneğine yakışmıyor. Parti içi mücadele elbette olmalı ama bu mücadele kulislerde değil, örgütün vicdanında yürütülmelidir. Yerel yönetimlerin il kongresine dolaylı ya da açık biçimde müdahalesi doğru değildir. Bu tür girişimler, hem demokrasiye hem de örgüt bütünlüğüne zarar verir. Partinin iradesi, yönetim makamlarından değil, delegelerin özgür tercihinden doğar. Eğer bir seçimde sonuç, yönlendirmelerle şekilleniyorsa, orada demokrasi değil, kontrol vardır. Samsun’da son haftalarda konuşulan delege transferleri, baskılar ve yönlendirmeler artık gizlenemez boyuta ulaştı. Bir partide delege, özgür iradesiyle karar veremiyorsa o parti zaten kaybetmiştir. Kağıt üzerinde kazanılan zaferler, örgüt vicdanında yenilgidir. CHP’yi yeniden ayağa kaldırmak isteyenler, önce bu yanlışlardan dönmelidir. Unutmayın, mızrak çuvala sığmıyor. Samsun örgütü her şeyi görüyor, izliyor ve zamanı geldiğinde hesabını sandıkta soracaktır. Biz yıllardır söylüyoruz: Samsun CHP’de kan değişimi kaçınılmaz. Yıllardır aynı isimlerin, aynı yöntemlerle, aynı çevrelerle siyaseti tıkadığı bir yapının artık halka umut verme şansı yok. Değişim, kişisel hesaplarla değil, örgüt inancıyla yapılmalıdır. Yoksa her kongre bir “yenilenme fırsatı” değil, bir “yeniden aynı hataya dönüş” olur. Samsun’un CHP’si artık sahici bir değişim istiyor. Koltuk kavgası değil, mücadele ruhu istiyor. Bu köşeden açıkça uyarıyorum: Yerel yönetimlerin parti içi süreçlere müdahalesi doğru değildir. Hiç kimse örgütün iradesinin önüne geçmemelidir. Delege iradesine gölge düşüren her girişim, sadece bugünkü seçimi değil, partinin yarınki inandırıcılığını da yok eder. CHP Samsun’da artık bir yol ayrımında. Ya demokrasiye dönülecek ya da güç odaklarının vesayetinde tükeniş sürecek. Bizler bu partinin köklerinden gelen mücadele geleneğini savunuyoruz. Ve diyoruz ki: Ne makam, ne mevki, ne isim… Kazanan yalnızca örgüt olmalıdır!