Samsunspor’un Karagümrük karşısındaki 3–2’lik zaferi, taraftar için mutluluk, teknik ekip için ise derin bir nefes oldu. Thomas Reis’in “Öldüm dirildim” ifadesi boşuna değil. İlk yarıda sahada kaybolmuş bir Samsunspor, ikinci yarıda bambaşka bir karakterle sahneye çıktı. Bu dönüş, sadece futbolcuların değil, teknik adamın da mental gücünü yansıtıyor. Ancak bu hikâyenin perde arkasında, Reis’in de isyan ettiği bir başka gerçek var: zemin.
Futbolu yöneten kurumları tek tek isim vermeden eleştirmek gerekir çünkü sorun kişilere bağlı değil, bir anlayış meselesi. Bu lig, artık Avrupa sahnesinde iddia koyan kulüplerle dolu. Bu kadar iddialı bir ortamda, topun sekmediği, oyuncuların kaymadığı, pasın yön değiştirmediği bir sahada mücadele etmek en temel beklenti olmalı. Oysa Reis’in de dediği gibi, bu şartlarda kendi oyun kimliğini sahaya yansıtmak neredeyse imkânsız.
Futbolun gelişmesini istiyorsak önce topun sağlıklı yuvarlanabileceği zeminleri hazırlamalıyız. Bu noktada birkaç somut öneri:
-
Bağımsız Denetim Sistemi: Her hafta maç öncesi saha zeminlerinin bağımsız ekiplerce raporlanması ve bu raporların kamuoyuna açıklanması zorunlu hale getirilmeli.
-
Standart Zemin Fonu: Lig gelirlerinin küçük bir yüzdesi, stadyum zeminlerinin bakım ve yenilenmesi için ortak bir fonda toplanmalı. Bu fon, altyapı yatırımlarını ve acil onarımları desteklemeli.
-
Teknolojik Destek: Avrupa’da yaygın olan hibrit çim veya modern drenaj sistemleri gibi uygulamalar, artık bir lüks değil, zorunluluk. Kulüplerin bu yatırımlar için teşvik edilmesi şart.
-
Sürdürülebilir Eğitim: Kulüplerin saha bakım ekipleri için düzenli eğitim programları düzenlenmeli. İyi bir zemin sadece para değil, bilgi ve planlama gerektirir.
Thomas Reis’in öfkesi bir maçın stresiyle sınırlı değil; bu, uzun süredir görmezden gelinen bir sorunun çığlığı. Samsunspor’un bu zaferi elbette alkışı hak ediyor. Ama aynı zamanda, bu galibiyet bize futbolun sadece taktik ve yetenekle değil, oynandığı şartlarla da şekillendiğini hatırlatıyor. Eğer bir gün Avrupa’da başarıdan söz etmek istiyorsak, önce kendi sahalarımızda topun nasıl yuvarlandığını sorgulamamız gerekiyor.
Zemini düzeltmek, sadece futbolu değil, taraftarın umudunu da yeşertir. Çünkü iyi futbol, iyi bir zeminde filizlenir.