Ünal Yavuz
Köşe Yazarı
Ünal Yavuz
 

Ne Yazalım Abime!

Memlekette herkesin bir fikri var ama kimsenin birbirine saygısı yok! Ne yazarsan yaz; “ya benimsin ya kara toprak” misali, kimse hakikatin peşine düşmüyor... Tam orada başlıyor o meşhur kutuplaşma… Bir taraf “sen onlardansın” diyor, öteki “sen bunlardansın.” Yahu kardeşim, ben kimsenin değilim; benim derdim memleket! Gazetecilik bu dönemde cambazlık gibi bir şey oldu... Tarafsız kalmak deveye hendek atlatmaktan zor... Birini yazsan öbürü kızıyor, öbürünü yazsan bu taraf köpürüyor... En sonunda “Ne yazalım abime?” demekten başka çare kalmıyor! Belediye başkanları, miletvekilleri, siyasetin diğer aktörleri mesela… Parti fark etmiyor, ister AK Parti’de olsun ister CHP’de… İşçi perişan, vatandaş dertli. Mazaret çok, çözüm yok! Ne diyelim şimdi? Başkan, işçiyi mağdur etmişsin ama “helal olsun, sen kral adamsın” deyip alkış mı tutalım... Yoksa hizmetin “H”sini bile yapamayanlara “yürü be başkan, kim tutar seni” mi diyelim? Malı hamuduyla götürenlere de “yiyin beyler yiyin, aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin” soytarılığına mı soyunalım... Kusura bakmayın, bizde öyle bir kalem yok. Bizim kalem “doğruya doğru, eğriye eğri” der. Kimsenin yancısı değiliz, kimseye dalkavukluk yapmayız. Kitabın ortasından yazarız, bazılarına dokunur, bazılarına batırırız ama yalan yazmayız... Bakın, ben hava atmayacağım… “Yazılarım çok okunuyor, herkes beni arıyor” falan demeyeceğim. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Bu ülkede hâlâ memleketini seven, doğruyu arayan, insana değer veren kaliteli bir kitle var. Ve onlar sağ oldukça, bu ülkenin umudu da tükenmez. Bazen düşünüyorum; biz bu milleti fazla karamsar mı görüyoruz acaba? Oysa sokakta selam veren bir esnaf, çocuğuna dürüstlüğü öğreten bir baba, işinde alın teriyle çalışan bir insan gördüğümde diyorum ki: “Tamam kardeşim, bu ülke hâlâ dimdik ayakta!” O yüzden yazmaya devam… Gerekirse mizahla, gerekirse sitemle… Ama hep gerçeğin peşinde...  Şimdi ne yazalım abime? Vallahi ne varsa içimizde, onu yazalım. Çünkü susan bir gazeteci, sadece kendini değil, milletin sesini de kaybeder...
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2025 -Çarşamba

Ne Yazalım Abime!

Memlekette herkesin bir fikri var ama kimsenin birbirine saygısı yok!

Ne yazarsan yaz; “ya benimsin ya kara toprak” misali, kimse hakikatin peşine düşmüyor...

Tam orada başlıyor o meşhur kutuplaşma…

Bir taraf “sen onlardansın” diyor, öteki “sen bunlardansın.”
Yahu kardeşim, ben kimsenin değilim; benim derdim memleket!

Gazetecilik bu dönemde cambazlık gibi bir şey oldu...

Tarafsız kalmak deveye hendek atlatmaktan zor...

Birini yazsan öbürü kızıyor, öbürünü yazsan bu taraf köpürüyor...

En sonunda “Ne yazalım abime?” demekten başka çare kalmıyor!

Belediye başkanları, miletvekilleri, siyasetin diğer aktörleri mesela…

Parti fark etmiyor, ister AK Parti’de olsun ister CHP’de…

İşçi perişan, vatandaş dertli. Mazaret çok, çözüm yok!

Ne diyelim şimdi?

Başkan, işçiyi mağdur etmişsin ama “helal olsun, sen kral adamsın” deyip alkış mı tutalım...

Yoksa hizmetin “H”sini bile yapamayanlara “yürü be başkan, kim tutar seni” mi diyelim?

Malı hamuduyla götürenlere de “yiyin beyler yiyin, aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin” soytarılığına mı soyunalım...

Kusura bakmayın, bizde öyle bir kalem yok.

Bizim kalem “doğruya doğru, eğriye eğri” der.

Kimsenin yancısı değiliz, kimseye dalkavukluk yapmayız.

Kitabın ortasından yazarız, bazılarına dokunur, bazılarına batırırız ama yalan yazmayız...

Bakın, ben hava atmayacağım…

“Yazılarım çok okunuyor, herkes beni arıyor” falan demeyeceğim.

Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim:
Bu ülkede hâlâ memleketini seven, doğruyu arayan, insana değer veren kaliteli bir kitle var.

Ve onlar sağ oldukça, bu ülkenin umudu da tükenmez.

Bazen düşünüyorum; biz bu milleti fazla karamsar mı görüyoruz acaba?

Oysa sokakta selam veren bir esnaf, çocuğuna dürüstlüğü öğreten bir baba, işinde alın teriyle çalışan bir insan gördüğümde diyorum ki:

“Tamam kardeşim, bu ülke hâlâ dimdik ayakta!”

O yüzden yazmaya devam…

Gerekirse mizahla, gerekirse sitemle…

Ama hep gerçeğin peşinde... 

Şimdi ne yazalım abime?

Vallahi ne varsa içimizde, onu yazalım.

Çünkü susan bir gazeteci, sadece kendini değil, milletin sesini de kaybeder...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.