Atakum, CHP’nin Samsun’daki en güçlü kalesi. Burada yapılacak kongre, sadece ilçe örgütünü değil, tüm şehrin siyasi dengelerini ilgilendiriyor. Ancak bu kez kongreye tek adayla gidiliyor. Dışarıdan bakıldığında sakin ve sorunsuz bir seçim gibi görünse de, perde arkasında yaşanan kıran kırana mücadeleler, aslında “kanlı seçim” ifadesini doğrular nitelikte.
Tek adayın ortaya çıkmasında, Atakum Belediye Başkanı’nın gizli de olsa açık desteği belirleyici oldu. Başkan, kamuoyu önünde tarafsız bir görüntü vermeye çalışsa da, kulislerde tek adayın yanında yer aldığı herkesçe biliniyor. Bu destek, delegelerin yönünü tayin etti.
Fakat bu sürecin faturası ağır oldu: Çok sayıda partili, süreçte kendini dışlanmış ve değersiz hissetti. Birçok isim, “parti içi demokrasinin rafa kaldırıldığı” görüşünü dillendirdi. Kırgınlıklar birikti, küskünlükler derinleşti. Kongre salonunda bunun somut yansıması görüldü: katılım düşük, atmosfer sönük ve heyecansızdı.
Tam da bu noktada şu gerçeği söylemek gerekiyor: Seçilecek başkanın, bugünden sonra seçmeni ve örgütü bir araya getirmesi mümkün değil.
Çünkü kongre öncesinde yaşanan kırgınlıklar öylesine köklü ki, seçim sonrası yapılacak çağrılar, samimi bulunmuyor. Birçok partili, sürecin en başında “oyunun çoktan kurulduğunu” düşündüğü için, artık güven duygusunu yitirmiş durumda. Güven kaybolduğunda ise, birlik çağrılarının hiçbir anlamı kalmıyor.
Yaklaşık 30 yıllık gazetecilik deneyimimle şunu rahatlıkla söyleyebilirim: CHP Atakum’da bu kongre, sadece bir başkan belirlemiyor; aynı zamanda örgütün geleceğini de belirliyor. Ancak ne yazık ki tablo hiç parlak değil. Seçilecek başkan, Belediye Başkanı’nın desteğiyle göreve gelse de, kırgınları toparlayamayacak. Çünkü seçim sürecinde yaşananlar, bir güven bunalımı yarattı.
Bugün salonda görülen düşük katılım, yarın sandıkta seçmene yansıyacak. CHP Atakum’da kalesini korumak istiyorsa, öncelikle içerdeki bu yaraları sarmalı. Ama mevcut şartlarda, seçilecek başkanın bu misyonu yerine getirmesi artık neredeyse imkânsız görünüyor.
Unutulmamalıdır ki; kale içeriden çatırdarsa, dışarıdan hiçbir saldırıya gerek kalmaz.