Ünsal Tonyaloğlu
Köşe Yazarı
Ünsal Tonyaloğlu
 

Faturası Halktan, Hatası Kamudan

Kamuda yapılan hataların bedelini çoğu zaman vatandaş ödüyor. Bürokrasi ağır işliyor, sistemler aksıyor ama sonuç değişmiyor: fatura yine halka kesiliyor. Basit bir sayaç okumama, bir evrak gecikmesi ya da bir veri giriş hatası bile vatandaşın cebinden binlerce lira çıkmasına neden olabiliyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay bu tabloyu açık biçimde gösterdi. Aynı katta dört ofis var. Her birinin su sayacı ve faturası ayrı. Üç ofisin faturası düzenli okunuyor, bir tanesinin sayacı ise üç ay boyunca okunmamış. Üç ay sonra sistem birden çalışmış gibi o ofise üç aylık toplam kullanım bedelini tek faturaya yansıtmış. Sonuç? Üç ay boyunca hiç kullanılmayan bir ofise üç bin liranın üzerinde su faturası. Daha da ilginci, ofis sahipleri abone sorgulamasında borç görünmediği için hiçbir şeyden habersiz. Çünkü sistem “aktif kullanım yok” diye borç üretmemiş. Ancak sayaç okununca bir anda üç aylık borç çıkmış. Oysa aynı kattaki diğer ofislerin faturaları düzenli şekilde işlenmiş. Bu tablo aslında küçük bir olay değil. Bu, kamu kurumlarında yaşanan kontrolsüzlük ve denetim eksikliğinin bir yansıması. Hata sistemde ama fatura vatandaşa. Kamu kurumları yıllardır aynı mazereti tekrarlıyor: “Okuma yapılmamış, sistem gecikmiş, teknik hata olmuş.” Peki bu hataların mali yükünü kim taşıyor? Tabii ki vatandaş. Bu olay özelinde bakıldığında, bir sayaç üç ay boyunca neden okunmaz? Sorumlu birim bu durumu fark etmez mi? O ofis, sürekli kullanılan bir yer olmasa da, bir sistemde kaydı varsa, neden bu kaydın kontrolü yapılmaz? Sorular çok, cevap yok. Bugün ülkenin dört bir yanında benzer sorunlarla boğuşan insanlar var. Birinin elektrik faturası “ortalama tüketim” bahanesiyle iki katına çıkıyor, birinin su sayacı “okunmamış” diye üç ay sonra toplu geliyor, bir başkasının çöp vergisi “otomatik tahakkuk” diye haksız yere yazılıyor. Vatandaş itiraz ediyor, dilekçe veriyor, günlerce kurum kapılarında dolaşıyor. Sonunda çoğu zaman “teknik hata olmuş” denilerek geçiştiriliyor. Ama dikkat edin: Kamu hatasını itiraf etse bile, kimse bu hatanın bedelini ödemiyor. Oysa vatandaşın bir gün geciken ödemesinde faiz işliyor, cezalar ekleniyor. Bu nasıl adalet? Artık kamu kurumlarının bu sorumluluktan kaçmaması gerekiyor. Sistemi doğru işletmek, sayaçları zamanında okumak, vatandaşı mağdur etmemek devletin asli görevidir. Kamu hizmeti sadece fatura kesmekten ibaret değildir; adaletli, şeffaf ve sorunsuz bir sistem işletmektir. SASKİ’ye Çağrı Bu olayın yaşandığı şehir Samsun. Dolayısıyla söz konusu durum, Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (SASKİ) dikkatle ele alması gereken bir örnektir. SASKİ, kentte binlerce abonenin suyunu yönetiyor. Böylesine geniş bir sistemde aksaklık yaşanması normal olabilir; ama önemli olan, bu aksaklıkların fark edilip düzeltilmesidir. SASKİ yöneticilerinin öncelikle sayaç okuma sistemlerini gözden geçirmesi gerekiyor. Abone mağduriyetleri, kurumun itibarı kadar vatandaşın devlete olan güvenini de zedeliyor. Unutulmamalı ki, vatandaşın ödediği her fatura sadece bir su bedeli değil; aynı zamanda devlete olan güveninin bir yansımasıdır. Samsun, her alanda gelişen bir şehir. Bu gelişim sürecinde kamunun da aynı oranda dikkatli, denetimli ve adaletli olması şart. Bir sayaç hatası küçük görünebilir ama o küçük hata, vatandaşın cebinde ve güveninde büyük bir yara bırakır. Kamu hizmeti şeffaflık ister, sorumluluk ister. Ve en önemlisi: faturası halktan, hatası kamudan olmamalıdır.
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2025 -Pazartesi

Faturası Halktan, Hatası Kamudan

Kamuda yapılan hataların bedelini çoğu zaman vatandaş ödüyor. Bürokrasi ağır işliyor, sistemler aksıyor ama sonuç değişmiyor: fatura yine halka kesiliyor. Basit bir sayaç okumama, bir evrak gecikmesi ya da bir veri giriş hatası bile vatandaşın cebinden binlerce lira çıkmasına neden olabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay bu tabloyu açık biçimde gösterdi. Aynı katta dört ofis var. Her birinin su sayacı ve faturası ayrı. Üç ofisin faturası düzenli okunuyor, bir tanesinin sayacı ise üç ay boyunca okunmamış. Üç ay sonra sistem birden çalışmış gibi o ofise üç aylık toplam kullanım bedelini tek faturaya yansıtmış.
Sonuç? Üç ay boyunca hiç kullanılmayan bir ofise üç bin liranın üzerinde su faturası.

Daha da ilginci, ofis sahipleri abone sorgulamasında borç görünmediği için hiçbir şeyden habersiz. Çünkü sistem “aktif kullanım yok” diye borç üretmemiş. Ancak sayaç okununca bir anda üç aylık borç çıkmış. Oysa aynı kattaki diğer ofislerin faturaları düzenli şekilde işlenmiş.

Bu tablo aslında küçük bir olay değil. Bu, kamu kurumlarında yaşanan kontrolsüzlük ve denetim eksikliğinin bir yansıması.
Hata sistemde ama fatura vatandaşa.
Kamu kurumları yıllardır aynı mazereti tekrarlıyor: “Okuma yapılmamış, sistem gecikmiş, teknik hata olmuş.”
Peki bu hataların mali yükünü kim taşıyor?
Tabii ki vatandaş.

Bu olay özelinde bakıldığında, bir sayaç üç ay boyunca neden okunmaz?
Sorumlu birim bu durumu fark etmez mi?
O ofis, sürekli kullanılan bir yer olmasa da, bir sistemde kaydı varsa, neden bu kaydın kontrolü yapılmaz?
Sorular çok, cevap yok.

Bugün ülkenin dört bir yanında benzer sorunlarla boğuşan insanlar var.
Birinin elektrik faturası “ortalama tüketim” bahanesiyle iki katına çıkıyor, birinin su sayacı “okunmamış” diye üç ay sonra toplu geliyor, bir başkasının çöp vergisi “otomatik tahakkuk” diye haksız yere yazılıyor. Vatandaş itiraz ediyor, dilekçe veriyor, günlerce kurum kapılarında dolaşıyor. Sonunda çoğu zaman “teknik hata olmuş” denilerek geçiştiriliyor.

Ama dikkat edin: Kamu hatasını itiraf etse bile, kimse bu hatanın bedelini ödemiyor.
Oysa vatandaşın bir gün geciken ödemesinde faiz işliyor, cezalar ekleniyor.
Bu nasıl adalet?

Artık kamu kurumlarının bu sorumluluktan kaçmaması gerekiyor.
Sistemi doğru işletmek, sayaçları zamanında okumak, vatandaşı mağdur etmemek devletin asli görevidir.
Kamu hizmeti sadece fatura kesmekten ibaret değildir; adaletli, şeffaf ve sorunsuz bir sistem işletmektir.

SASKİ’ye Çağrı

Bu olayın yaşandığı şehir Samsun. Dolayısıyla söz konusu durum, Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (SASKİ) dikkatle ele alması gereken bir örnektir.
SASKİ, kentte binlerce abonenin suyunu yönetiyor. Böylesine geniş bir sistemde aksaklık yaşanması normal olabilir; ama önemli olan, bu aksaklıkların fark edilip düzeltilmesidir.

SASKİ yöneticilerinin öncelikle sayaç okuma sistemlerini gözden geçirmesi gerekiyor. Abone mağduriyetleri, kurumun itibarı kadar vatandaşın devlete olan güvenini de zedeliyor. Unutulmamalı ki, vatandaşın ödediği her fatura sadece bir su bedeli değil; aynı zamanda devlete olan güveninin bir yansımasıdır.

Samsun, her alanda gelişen bir şehir. Bu gelişim sürecinde kamunun da aynı oranda dikkatli, denetimli ve adaletli olması şart. Bir sayaç hatası küçük görünebilir ama o küçük hata, vatandaşın cebinde ve güveninde büyük bir yara bırakır.

Kamu hizmeti şeffaflık ister, sorumluluk ister. Ve en önemlisi: faturası halktan, hatası kamudan olmamalıdır.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.