Samsun Sevdalısı
Köşe Yazarı
Samsun Sevdalısı
 

“Fındık Bahçelerinden Kaya Mezarlarına: Salıpazarı’nın Gizli Hazineleri”

Samsun’un doğusunda, doğanın kucağında saklı bir tarih var: **Salıpazarı**. İlk bakışta fındık bahçeleri, gürül gürül akan dereleri ve yemyeşil ormanlarıyla büyüleyen bu şirin ilçe, aslında binlerce yıllık geçmişiyle Karadeniz’in sessiz tarih kitabıdır. Arkeolojik bulgulara göre Salıpazarı’nın kökleri, Tunç Çağı’na yani M.Ö. 3000’lere kadar uzanıyor. O günden bugüne kesintisiz insan yerleşimlerine ev sahipliği yapmış bu topraklar, her taşında, her kayanın üzerindeki yazısında bir hikâye saklıyor. Fındık bahçelerindeki yosun tutmuş kayalarda keşfedilen Runik Türkçe yazılar ve tamgalar, Peçenekler ve Kıpçakların imzasını taşıyor. Bu izler, bize Türklerin bölgedeki varlığının tahmin edilenden çok daha eski olduğunu fısıldıyor. Bir başka köşede, bir fındık bahçesinin içinde ansızın karşımıza çıkan kaya mezarları… Kim bilir hangi uygarlıkların, hangi hayatların sessiz tanıkları onlar? Salıpazarı sadece doğasıyla değil, toprağın derinliklerine gizlenmiş tarihiyle de bizi büyülüyor. Terme Çayı ve Bolas Irmağı’nın etrafında şekillenen yaşam, yüzyıllar boyunca tarımın, avcılığın ve hayvancılığın merkezi olmuş. Bu doğal düzen, yalnızca bir geçim kaynağı değil; kültürel bir miras, bir yaşam biçimi olarak günümüze kadar gelmiş. Kınalık Ormanları ve eteklerindeki yaylalar ise hem huzurun hem de keşfin adresi. Burada yürüyüş yaparken bir an doğaya, bir an tarihin derinliklerine adım atıyorsunuz. Bugün Salıpazarı, geçmişin ve doğanın mirasını geleceğe taşıyan bir köprü gibi. Doğal güzellikleriyle ekoturizmin, tarihiyle kültür turizminin gözde rotalarından biri olma yolunda ilerliyor. Konaklama imkânlarının artması, av turizmi ve doğa aktiviteleriyle desteklenen çalışmalar, ilçeyi sadece Samsun’un değil, Karadeniz’in önemli destinasyonlarından biri yapmaya aday. Sonuç mu? Salıpazarı bir ilçe olmaktan çok daha fazlası. Bu topraklar, binlerce yılın izlerini taşıyan sessiz bir tarih öğretmeni… Görevi ise geçmişi anlatmak, doğayı korumak ve gelecek nesillere miras bırakmak. Bizlere düşen, bu eşsiz mirasa sahip çıkmak. Çünkü Salıpazarı, aslında bizim de kimliğimizin bir parçası.
Ekleme Tarihi: 28 Eylül 2025 -Pazar

“Fındık Bahçelerinden Kaya Mezarlarına: Salıpazarı’nın Gizli Hazineleri”

Samsun’un doğusunda, doğanın kucağında saklı bir tarih var: **Salıpazarı**. İlk bakışta fındık bahçeleri, gürül gürül akan dereleri ve yemyeşil ormanlarıyla büyüleyen bu şirin ilçe, aslında binlerce yıllık geçmişiyle Karadeniz’in sessiz tarih kitabıdır.

Arkeolojik bulgulara göre Salıpazarı’nın kökleri, Tunç Çağı’na yani M.Ö. 3000’lere kadar uzanıyor. O günden bugüne kesintisiz insan yerleşimlerine ev sahipliği yapmış bu topraklar, her taşında, her kayanın üzerindeki yazısında bir hikâye saklıyor. Fındık bahçelerindeki yosun tutmuş kayalarda keşfedilen Runik Türkçe yazılar ve tamgalar, Peçenekler ve Kıpçakların imzasını taşıyor. Bu izler, bize Türklerin bölgedeki varlığının tahmin edilenden çok daha eski olduğunu fısıldıyor.

Bir başka köşede, bir fındık bahçesinin içinde ansızın karşımıza çıkan kaya mezarları… Kim bilir hangi uygarlıkların, hangi hayatların sessiz tanıkları onlar? Salıpazarı sadece doğasıyla değil, toprağın derinliklerine gizlenmiş tarihiyle de bizi büyülüyor.

Terme Çayı ve Bolas Irmağı’nın etrafında şekillenen yaşam, yüzyıllar boyunca tarımın, avcılığın ve hayvancılığın merkezi olmuş. Bu doğal düzen, yalnızca bir geçim kaynağı değil; kültürel bir miras, bir yaşam biçimi olarak günümüze kadar gelmiş. Kınalık Ormanları ve eteklerindeki yaylalar ise hem huzurun hem de keşfin adresi. Burada yürüyüş yaparken bir an doğaya, bir an tarihin derinliklerine adım atıyorsunuz.

Bugün Salıpazarı, geçmişin ve doğanın mirasını geleceğe taşıyan bir köprü gibi. Doğal güzellikleriyle ekoturizmin, tarihiyle kültür turizminin gözde rotalarından biri olma yolunda ilerliyor. Konaklama imkânlarının artması, av turizmi ve doğa aktiviteleriyle desteklenen çalışmalar, ilçeyi sadece Samsun’un değil, Karadeniz’in önemli destinasyonlarından biri yapmaya aday.

Sonuç mu? Salıpazarı bir ilçe olmaktan çok daha fazlası. Bu topraklar, binlerce yılın izlerini taşıyan sessiz bir tarih öğretmeni… Görevi ise geçmişi anlatmak, doğayı korumak ve gelecek nesillere miras bırakmak. Bizlere düşen, bu eşsiz mirasa sahip çıkmak. Çünkü Salıpazarı, aslında bizim de kimliğimizin bir parçası.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.