Samsun’un şirin ilçelerinden biri olan Tekkeköy, aslında sadece bugünün değil, binlerce yıl öncesinin de yaşam merkezi. Karadeniz’in incisi konumundaki bu ilçe, tarihiyle ve doğal güzellikleriyle turizmde hak ettiği ilgiyi fazlasıyla görmesi gereken bir yer. Bugün Tekkeköy’ü ziyaret eden biri yalnızca modern bir Karadeniz ilçesiyle karşılaşmaz. Aynı zamanda binlerce yıl öncesine uzanan insanlık tarihine de tanıklık eder. İlçedeki mağaralarda yapılan kazılarda Bakır Çağı’ndan Hititlere kadar birçok medeniyetin izleri gün yüzüne çıkarılmış durumda. Bu yönüyle Tekkeköy, Karadeniz Bölgesi’nin en eski yerleşimlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Özellikle Tekkeköy Mağaraları, sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin de en önemli arkeolojik miraslarından biri. Antalya’daki Karain Mağarası ve Marmara’daki Yarımburgaz Mağarası’ndan sonra Anadolu’nun üçüncü en eski insan yerleşkesi olarak bilinen bu mağaralar, ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor. MÖ 15.000 ile MÖ 60.000 yılları arasına tarihlendirilen katmanlar, bölgenin dünya tarihindeki önemini açıkça ortaya koyuyor. Tekkeköy’ün hikâyesi sadece arkeolojik buluntularla sınırlı değil. Bizans’tan Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine kadar uzanan bu topraklarda, her köşe tarih kokuyor. İlçenin adını aldığı Şeyh Zeynüddin’in kurduğu tekke ve çevresinde gelişen yaşam, buranın manevi yönünü de güçlü kılıyor. Bugün turizm açısından baktığımızda, Tekkeköy’ün önünde büyük fırsatlar var. Doğru tanıtım ve yatırımlarla, bu tarihi ve kültürel miras hem yerli hem de yabancı turistler için cazibe merkezi haline gelebilir. Arkeolojik zenginlikleriyle kültür turizmi, doğal güzellikleriyle doğa turizmi, tarihi dokusuyla da inanç turizmi için eşsiz bir potansiyele sahip. Kısacası Tekkeköy, sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin turizmde marka değerini yükseltecek güçlü bir hazinedir. Bu hazineyi dünyaya tanıtmak, gelecek nesillere aktarmak ve turizmin itici gücüyle ilçeyi kalkındırmak hepimizin sorumluluğudur.