Sabır Yolcusu
Köşe Yazarı
Sabır Yolcusu
 

Sırlarla Dolu Bir Yolculuk: Manevi Zenginlik Önce Gelir

Hayat, bazen kelimelerle anlatılamayan sırlarla doludur. Kur’an’ı anlamaya çalışmak da işte böyle bir yolculuktur; sırların sırrını aramak, derinlere dalmak ve her adımda yeni bir kapı açmaktır. “Kur’an bir sırdır, sırrın sırrıdır, sırlara inandıran bir sırdır” derler. Gerçekten de her okunuşta, her tefekkürde ruhun derinliklerine dokunan bir bilgelik saklıdır. İlim meclisine girip bilgi talep edenler de bu sırra erişmeye çalışır. Ama bilgelik sadece kitaplarda değildir; edep ve ahlak ile birlikte ilerleyen yolda gizlidir. Mecliste dediler ki: “İlim geride, illa edep, illa edep.” İşte gerçek bilgi, önce insanın kendini bilmesi, ahlâkını kuşanması ve davranışlarına yön vermesiyle anlam kazanır. İnsanlık yolunda sınavlar bitmez. En kötüler, iyiliği kötülükle karşılayandır; ama en yüce insanlar, kötülüğe bile iyilikle cevap verendir. Bu dengeyi kurabilmek, sabır ve derin bir iç disiplin gerektirir. Manevi zenginlik, işte buradan doğar. İnsan ruhu doyduğu anda, maddi dünya da doğal olarak hayatına akar. Çünkü iç zenginlik, dışa yansır. Günümüzde çoğumuz maddi zenginliği önceleyebiliriz. Ancak unutmamalıyız ki gerçek mutluluk, ruhun derinliklerindeki huzurla ölçülür. Manevi dünyamız zengin olduğunda, çevremize de iyilik ve güzellik yayarız; kötülük karşısında bile sarsılmaz bir duruş sergileriz. Hayatın sırlarını keşfetmek istiyorsak, önce ruhumuza yatırım yapmalıyız. İlim, edep ve iyilikle donanmış bir kalp, hem kendine hem de dünyaya ışık olur. Unutmayalım, maddi zenginlik gelirse gelir; ama manevi zenginlik bir kere kök salarsa, hayatın bütün renklerini açığa çıkarır. Manevi dünyanız zengin olsun, gerisi gelir.
Ekleme Tarihi: 18 Eylül 2025 -Perşembe

Sırlarla Dolu Bir Yolculuk: Manevi Zenginlik Önce Gelir

Hayat, bazen kelimelerle anlatılamayan sırlarla doludur. Kur’an’ı anlamaya çalışmak da işte böyle bir yolculuktur; sırların sırrını aramak, derinlere dalmak ve her adımda yeni bir kapı açmaktır. “Kur’an bir sırdır, sırrın sırrıdır, sırlara inandıran bir sırdır” derler. Gerçekten de her okunuşta, her tefekkürde ruhun derinliklerine dokunan bir bilgelik saklıdır.

İlim meclisine girip bilgi talep edenler de bu sırra erişmeye çalışır. Ama bilgelik sadece kitaplarda değildir; edep ve ahlak ile birlikte ilerleyen yolda gizlidir. Mecliste dediler ki: “İlim geride, illa edep, illa edep.” İşte gerçek bilgi, önce insanın kendini bilmesi, ahlâkını kuşanması ve davranışlarına yön vermesiyle anlam kazanır.

İnsanlık yolunda sınavlar bitmez. En kötüler, iyiliği kötülükle karşılayandır; ama en yüce insanlar, kötülüğe bile iyilikle cevap verendir. Bu dengeyi kurabilmek, sabır ve derin bir iç disiplin gerektirir. Manevi zenginlik, işte buradan doğar. İnsan ruhu doyduğu anda, maddi dünya da doğal olarak hayatına akar. Çünkü iç zenginlik, dışa yansır.

Günümüzde çoğumuz maddi zenginliği önceleyebiliriz. Ancak unutmamalıyız ki gerçek mutluluk, ruhun derinliklerindeki huzurla ölçülür. Manevi dünyamız zengin olduğunda, çevremize de iyilik ve güzellik yayarız; kötülük karşısında bile sarsılmaz bir duruş sergileriz.

Hayatın sırlarını keşfetmek istiyorsak, önce ruhumuza yatırım yapmalıyız. İlim, edep ve iyilikle donanmış bir kalp, hem kendine hem de dünyaya ışık olur. Unutmayalım, maddi zenginlik gelirse gelir; ama manevi zenginlik bir kere kök salarsa, hayatın bütün renklerini açığa çıkarır.

Manevi dünyanız zengin olsun, gerisi gelir.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.